Haydi eller semaya... |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
FİTNE VE ZARARLARI
I. Konunun Plânı
A-Fitne Kavramı
B-Kur’an’ın Fitneye Bakışı
C- Hadislerde Fitne
D- Fitnenin Çeşitleri
E- Fitnenin Zararları
1-Bireysel Zararları
2-Millî Birlik ve Beraberliğe Zararları
F- Fitneyi Önlemek İçin Yapılması Gerekenler
Sınama, maddî ve mânevî sıkıntı, üzüntü, belâ ve felãketle imtihan etme anlamlarına gelen fitne, özellikle dilimizde insanlara fenalık yapmak, onları belaya uğratmak ve genelde toplumda kargaşa çıkarmak gibi kötü fiil ve davranışlar için kullanılmaktadır. Allah, insanların iman ve ahlaktaki samimiyetlerini kanıtlamaları için bir imtihan olmak üzere onları hayırla da şerle de deneyip sınar (Enbiyã 21 / 35). lnsanlar dünya hayatının geçici güzellikleriyle imtihan edilirler. (Tãhã 20/ 131 ). Mal ve evlât birer imtihan vasıtasıdır (Enfãl 8/28; et-Tegãbün 64/15). Bol rızık veya genel olarak bir nimet de fitnedir (Zümer 39/49; el-Cin 72/ 17). Buna karşılık insanlar kederle (Tãhã 20/ 40), çeşitli belâlarla da (et-Tevbe 9/ 126; Hac 22/ 11 ) imtihan edilirler. Fitneye sebep olan pek çok kötü fiil ve davranış, toplumları içten içe yiyerek temelden çökmelerine neden olur. Bununu için toplumlar, milli ve manevi değerler etrafında kenetlenerek, birlik ve beraberlik içerisinde varlıklarını sürdürürler. İslam dini, fitneyi şiddetle yasakladığı gibi, fitneye götüren fiil ve davranışları da yasaklar. Bu itibarla müminler, toplumun huzur ve barışı bozucu fitneye sebep olabilecek tavırlardan sakınırlar. Fitneye kaynaklık edebilecek insanları ya da anlayışlar konusunda, toplumsal sorumluluklarının bilinçinde olarak hareket ederler. Fertlerin manevi değerlerine ve toplumun birlik ve beraberliğine zarar veren fitneye zemin olşuturan tavırlar karşısında fertlerin sorumluluğu yanında eğitimcilere ve yöneticilere de büyük sorumululuk düşmektedir.
وَالْفِتْنَةُ أَكْبَرُ مِنَ الْقَتْلِ
“ Fitne öldürmekten daha şiddetli bir suçtur.”
ََوَنَبْلُوكُمْ بِالشَّرِّ وَالْخَيْرِ فِتْنَةً وَإِلَيْنَا تُرْجَعُونَ
“Sizi bir fitne olmak üzere şerle de hayırla da deneyip sınarız"
: لَوْ أَنَّا خَرَقْنَا في نَصَيبِنا خَرْقاً وَلَمْ نُؤْذِ مَنْ فَوْقَنَا ، فَإِنْ تَرَكُوهُمْ وَمَا أَرادُوا هَلكُوا جَمِيعاً ، وإِنْ أَخَذُوا عَلَى أَيْدِيهِم نَجوْا ونجوْا جَمِيعاً »
Nu’mân İbni Beşîr radıyallahu anhümâ’ dan rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah’ın çizdiği sınırları aşmayarak orada duranlarla bu sınırları aşıp ihlâl edenler, bir gemiye binmek üzere kur’a çeken topluluğa benzerler. Onlardan bir kısmı geminin üst katına, bir kısmı da alt katına yerleşmişlerdi. Alt kattakiler su almak istediklerinde üst kattakilerin yanından geçiyorlardı. Alt katta oturanlar: Hissemize düşen yerden bir delik açsak, üst katımızda oturanlara eziyet vermemiş oluruz, dediler. Şayet üstte oturanlar, bu isteklerini yerine getirmek için alttakileri serbest bırakırlarsa, hepsi birlikte batar helâk olurlar. Eğer bunu önlerlerse, hem kendileri kurtulur, hem de onları kurtarmış olurlar.
وعن كَعْبِ بنِ عِيَاضٍ ، رضي اللَّه عنه ، قال : سمعتُ رسولَ اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم يقول: إِنَّ لِكُلِّ أُمَّةٍ فتنةً ، فِتنَةُ أُمَّتي المَالُ »
Kâ’b İbni İyâz radıyallahu anhtan rivayetle Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurmuştur:
“Şüphesiz her ümmetin bir fitnesi vardır. Ümmetimin fitnesi (imtihan vesilesi) de maldır.
- وعنْ سعدِ بن أبي وقاص رضي عنْهُ أنَّ رَسُول اللَّه صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم كانَ يَتَعوَّذُ دُبُر الصَّلَواتِ بِهؤلاءِ الكلِمات : « اللَّهُمَّ إنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنَ الجُبْنِ والْبُخلِ وَأَعوذُ بِكَ مِنْ أنْ أُرَدَّ إلى أرْذَل العُمُرِ وَأعُوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ الدُّنْيا ، وأَعوذُ بِكَ مِنْ فِتْنَةِ القَبر ».
Sa‘d İbni Ebû Vakkas radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem namazlardan sonra şu duayı okuyarak Allah’a sığınırdı:
“Allahım! Korkaklıktan, cimrilikten sana sığınırım. Erzel–i ömürden sana sığınırım. Dünya fitnesinden sana sığınırım. Kabir fitnesinden sana sığınırım.
|
|
|
|
|
|
|
Bugün toplam 19 ziyaretçi (32 klik) sitemize girdi! |
|
|
|
|
|
|
|